Yorucu bir gün geçirmek |
Geleneksel olmayan bir yolun ağırlığını yüklendiğim günden beri, yorgunluğumu ilk kez dışa vurduğum anlardayım...
"Yazıyorum, bir kalbe giriş vizem olsun diye yazdıklarım" sözüyle başladı yolculuk. 2011'den bu yana, düşe kalka, blog silip kura kura. Mecra değiştire değiştire... Burada, orada, şurada. Yazmaya dair ne varsa. Bazen bir kalbe giriş vizendir; kağıt, kalem.
Dijital Trafik |
Son yazacağımı ilk anda yazayım. Şu an sizde durumlar nasıl? Trafiği göz ardı edip sizi okuyan gerçek kişiler için mi yazıyorsunuz, yoksa arama botlarına hizmet eden ticari bir arayış mı söz konusu, yazılarınızda?
Bu soru bir yol ayrımı gibi. Günümüz ve gelecek daha çok SEO odaklı ve arama botları için yazılan yazılarla dolu. Ben bu konuda neredeyim? İki yolu da denedim. Trafik odaklı da yazdım, gerçek okuyucuya da yazdım. Yani sırf okunsun diye de, para kazanayım diye de yazdım. Kazandım da, okundum da. Şimdi bu yazıyı niye yazıyorum. Kendime notlar kısmına kaydetmek için :) Birkaç düşüncem var. Yol aldıkça buraya da yazarım diye düşünüyorum, nasipse. Bakalım.
Dijital Sanal Savaşlar |
Hani robotlar insanların yerini alacak filan diye yıllardır konuşulur durur. Belki de fiziksel bir yerini almayı beklemek yerine içinde yer aldığımız şu dijital dünyayı dışardan bir gözle yeniden ele almanın vakti gelmiş ve belki geçiyordur. Dijitale notumu ekledim ve şimdilik burada sonlandırıyorum.
Blogger'daki ilk yazımdan sadece başlıktı, geriye kalan.. yer vermek istedim.. 2011 yılında başladığım blog yazılarını 2015'...