Umut hep var |
Ocak ayının gri perdesi üzerimize çöktü. Dışarıda kar taneleri hüzünlü bir dansla düşerken, içimde de bir melodi çalmaya başladı. Bir yılın başlangıcı gibi görünse de, bu Ocak ayı sanki içimdeki soğuk rüzgarları getirdi.
Gökyüzü bulutlu, sanki benim ruh halimi yansıtırcasına. Pencereden dışarı baktığımda, karla kaplı sokaklar bomboş. Belki de herkes, bu soğuk günlerde içine çekilmiş, kendi dünyasında bir yerlere gitmiş gibiydi.
Giyinip dışarı adım attığımda, havanın soğukluğu yüzüme çarpıyor. Adımlarım, kar altındaki kaldırımlarda hüzünlü bir çıkış arıyor gibi. Belki de bu soğuk Ocak günü, içimdeki buzların erimesine bir vesile olabilir.
Kafede oturuyorum, sıcak bir içeceği yavaş yavaş yudumluyorum. Gözlerim daldı, uzaklara gittim. Belki de içimdeki bu hüzün, geçmişten gelen anılarla karışmış bir özlem. Yeni bir yıl, yeni başlangıçlar getirmeliydi, ancak bazen geçmişin gölgesi, yeninin ışığını gölgede bırakıyor gibi.
Eve döndüm, odamın penceresinden dışarı bakıyorum. Kar hala düşüyor, sessizce, düşündüklerimi paylaşırcasına. Belki de bu soğuk Ocak ayı, içsel bir derinliği keşfetme zamanıdır. Belki de bu hüzün, yeni bir umut filizlenmesine yol açabilir.
Ocak ayının gri tonları arasında, belki de bir parça renk bulabilirim. Belki de bu hüzün, içsel bir dönüşümün başlangıcıdır. Yılın henüz başındayız, umut hep var.
* Yapay Zekayı test ediyorum. Bu da onun öğrendiklerinden ortaya çıkanlar :)